top of page

BİR İNSANA DEĞERİNDEN FAZLA DEĞER VERMEK

Ben bunu hiç anlamam. Bir şeye değerinden fazla değer vermek nasıl olur ki acaba? Değeri belirleyen şey nedir? Bence bir insan herhangi bir şeye belli bir değer biçerken başka bir insan gelip o şeye daha fazla değer biçebilir. O durumda o şeyin yeni değeri o olur. Mesela müzayedelerde “Var mı artıran?” denilir. Yani o şeyin değerini belirleyen şey, ona en yüksek değeri veren kişiye bağlı olur. Bu böyle olmak durumundadır. Ben 3 lira veririm; benden başka kimsenin sesi çıkmadığı, kimse fiyatı artırmadığı sürece o şeyin değeri 3 liradır. Ama biri çıkıp 5 lira vereceğini tebliğ ettiği anda artık o şeyin değeri değişmiş olur. Yani bir şeyin değerini, o şeye en büyük değeri veren kişi belirler bence.


Değeri baştan belirli olan şeylerde de geçerlidir bu. Mesela musluğa ihtiyacı olan bir adam kurgulayalım. Bu adam muslukçuya gidip oradaki musluklardan birini gözüne kestirse, muslukçuya fiyatını sorsa, muslukçu da ona 50 lira dese, adam muslukçuya şöyle diyebilir: “Hayır, bu fiyatı kabul edemem, ben bu güzel musluğa 80 lira vermek istiyorum!” Evet, aynen bunu diyebilir ve muslukçuya hemen orada 80 lira verip musluğu alabilir. Bu durumda musluğun değeri 80 liradır. Oysa adam muslukçuya musluğun fiyatını sorduğu sırada musluk 50 lira değerindeydi. Ama müşteri musluğu çok sevdiği için ona 50 liradan fazlasını vermek istedi ve böylece musluğun değeri orada, o anda yükseldi.


İnsan değeri biraz daha karmaşık olsa da mantık değişmez bana göre. “X kişisinin değeri nedir?” diye sorduğumuz zaman, herkesin kabul ettiği ortak bir cevap alamayacağımız ortadadır ama gerçekte X kişisinin değeri, ona en çok değer veren kişinin verdiği değerdir. Yoksa başka ne olabilir ki? Makineler mi belirleyecek? İnsanın değerini yine insan belirlemeli, yoksa hem mantıksız hem de ayıp olur. Her insan, ona en yüksek değeri verenin sisteminde ölçülmelidir. Diğer insanların ölçü sistemi tanınmamalıdır. Çünkü o kişi, diğerlerinin görmediği bir şey görmüş, diğerlerinin hissetmediği bir güzellik hissetmiş olabilir. O değer, onun gönlünden kopup X kişisini tanımlar.


Son bir durum daha var. İnsanların dilinde dolanan ve benim hiç anlam veremediğim bir durum bu. “Fazla değer vermişim, sonradan anladım ki o kadar değilmiş,” veya “Ne büyük haksızlık etmişim, şimdi asıl değerini anlıyorum,” gibi sözler duyarım. Çok tuhaf. Bir insana dün belli bir değer veriyorken bugün daha az veya daha fazla değer verebilirsiniz. Ama bu onun aslında eskiden beri öyle olduğu anlamına gelmez. Ona eskiden daha yüksek veya daha düşük bir değer verdiğiniz gerçektir ve bu inkâr edilemez. Müzayedede antika bir vazonun açık artırmaya çıkarıldığını kurgulayalım. Salonda insanlar vazoya değer biçmeye çalışırken salona bir adam girip vazonun antika olmadığını iddia ederse, bunu da o anda herkese kanıtlarsa ve bu olay sonunda herkes vazodan vazgeçip salonu terk ederse, vazonun değeri bir anda düşmüş olur. Ama sıradan vazoyu bile belli bir ücret karşılığında satın almak isteyen insanlar elbette çıkabilir. Bu hikayede vazonun değeri, vazonun sahte olduğunu söyleyen adam salona gelmeden hemen öncesinde binlerce liraydı ve vazonun sahte olduğu anlaşıldığı anda bu değer sıfıra indi. Fakat sonrasında bu vazoyu satın alacak bir müşteri ortaya çıktı ve vazonun değeri yeniden yükseldi.


Yani sizin bir şeyi veya bir insanı değersiz bulmanızın hiçbir hükmü yoktur. Değersiz bulduğunuz anda, hükmünüz de geçersiz hale gelir; çünkü siz o anda değer yargılama hakkınızı, ona sizden daha fazla değer verecek başka bir insana devretmiş olursunuz.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

METİN YAZARLIĞI SAYGINLIĞINI KAYBEDİYOR

Reklam sektöründe kelimelerin ne kadar güçlü bir potansiyel taşıdığını yadsıyamayız. Yazılı araçlarla sunulmak istenen bir hizmeti, satılmak istenen bir ürünü veya yaratıcı bir fikri etkili bir şekild

ÜST İNSANIN ÖFKESİ VE SAHTE DÜŞÜNCE PİYASASI

“Beğeni ve beğenme tartışılmaz mı diyorsunuz? Oysa bütün hayat beğeni ve beğenme üzerine bir tartışmadır.” - Friedrich Nietzsche ​ Üst-insanın öfkesini anlamak ötekiler için her zaman güç olmuştur. Ç

ACİZLİĞİYLE ÖVÜNEN İNSAN

Felsefe tarihi boyunca insan doğasına ilişkin sabit bir tanım getirmek, filozoflar için vazgeçilmez bir uğraş olmuştur. Standart felsefe lisans eğitimim süresince “insan nedir?” sorusuyla fazlaca muh

bottom of page